Sayfalar

12 Mart 2016 Cumartesi

VİYANA
Gezi Tarihi Mayıs 2013

Orta Avrupa turumuzun ikinci ayağı olan Viyana Avusturya'nın başkenti, en büyük şehri ve aynı zamanda kültür ve müzik merkezidir. Mozart'ın doğum yeri olmasından dolayı "Müzik başkenti" olarak da adlandırılır. Mozart'ın yanısıra Schubert, Beethoven gibi isimlerde Viyana'da yaşamışlar ve müzik hayatlarını burada sürdürmüşlerdir.
Viyana'da görülmesi gereken belli başlı yerler; 
Parlemanto Binası, Schönbrunn SarayıHofburg Sarayı(Viyana Kraliyet Sarayı), Belvedere Sarayı, Opera Binası, Belediye Binası, Tiyatro, Müzeler Bölgesi, Aziz Stefan Kilisesi

Hofburg Sarayı



Hofburg Sarayı


Başta Habsburg hanedanlığı olmak üzere Avusturya-Macaristan İmparatorluğu'nun birçok önemli kişisine ve hanedanına ev sahipliği yapmıştır. Şehrin merkezinde bulunan Hofburg Sarayı daha çok kışlık malikane olarak kullanılırken, şehrin biraz dışında olan Schönbrunn Sarayı yazlık olarak tercih edilirmiş. 


Belvedere Sarayı
 

Belvedere Sarayı


Belvedere Sarayı, Landstrasse ´de iki parçadan oluşan barok stilde bir saraydır.
Belvedere Sarayı, 1668-1745 yıllarında  mimar Johann Lucas von Hildebrandt´a yaptırılmışdır. Yukarı ve Aşağı Belvedere Sarayı olarak iki parçadan oluşan barok yapılar birbirine çok geniş ve gözalıcı bir bahçe ile bağlıdır. Bugün müze olarak kullanılan yapılarda çok önemli tarihi tablolar da vardır.



                                                         Belvedere Sarayı Bahçesi

Aziz Stephan Katedrali


Aziz Stefan Kilisesi

Aziz Stephan katedrali Viyana' nın merkezi olan Stephanplaz meydanında bulunmaktadır. 1147 yılında roma mimarisi gotik tarzda inşa edilmiş olan katedral Viyana'nın en önemli simgesi durumundadır. 

Viyana Sanat Tarihi Müzesi


Viyana Sanat Tarihi Müzesi

Viyana Sanat Tarihi Müzesi dekoratif sanatlar ve güzel sanatlar alanında oldukça önemli bir yere sahip olup çok değerli ressamların eserleri sergilenmekte. Müze oldukça büyük olduğundan içini gezeceklerin ona göre zaman ayarlaması yapması gerekmektedir. 

Schönbrunn Sarayı ve Bahçeleri


Schönbrunn Sarayı , Avusturya'nın başkenti Viyana'da, Habsburg Hanedanı'nın yazlık sarayıdır.Bu yazlık saray İmparator Franz Joseph'in eşi, Sissi adıyla tanınan İmparatoriçe Elizabeth'in en sevdiği mekanmış.Saray çok geniş alana kurulmuş mükemmel peyzaj düzenlemeleri olan büyük bahçelere , hayvanat bahçesine ve yürüme alanlarına sahip. Saraya arkanızı verip devam ederseniz tam karşıda Neptün Çeşmesi daha yukarı doğru devam ederseniz de Gloriette isimli mimari yapı bulunmaktadır. 1996 yılından bu yana saray UNESCO Dünya Mirası listesinde bulunmaktadır.


Schönbrunn Sarayı







Biz Schönbrunn Sarayı' nı gezmek için tur grubundan ayrılarak kendimiz gezmek istedik, 4 numaralı U-bahn (metro) ile Schönbrunn durağında indikten hemen sonra tabelaları takip ederek saraya ulaştık. Eğer sadece bahçelerini gezerseniz herhangi bir ücret ödemiyorsunuz. Bahçeleri gezmek için tur trenleri var, kısa ve uzun tur alarak gezilebilir. Bahçeleri bu tur trenleri ile gezmek her yeri görme açısından kolaylık sağlıyor, yoksa yürüyerek gezmeniz hem ayaklarınız hemde vakit yönünden biraz sıkıntılı malesef. Bizim yine vaktimiz kısıtlı olduğundan sarayın içerisini malesef gezemedik.
Bizim gezdiğimiz zaman bahçede konser hazırlığı vardı, dolayısıyla fotoğrafta gözüken demir yığınları sarayın güzel görüntüsünü biraz bozdu.

Neptün Çeşmesi


Schönbrunn Sarayı'nın bahçesindeki en önemli yapılardan biri de Neptün çeşmesidir.

                
 Schlosspark- Saray Bahçesi

Schönbrunn Sarayı'nın ve bahçesinin yapımı ancak 1744-1749 yılları arasında imparatoriçe Maria Theresia tarafından tamamlatılmış.





Viyanayı gezerken birçok yere metro, tramvay, tren veya otobüs ile ulaşabiliyorsunuz ama ayaklarınıza güveniyorsanız şehri yürüyerek keşfetmek de ayrı bir keyif veriyor insana.
Sanırım Avrupa'da en çok Türk'ün yaşadığı şehirlerden birisi Viyana. Her yerde bir Türk'e rast gelebilirsiniz.

Biz de Viyana'nın meşhur sacher turta ve melange kahvesini tatmak için gittiğimiz caffe sacher de türk garsonla karşılaşınca çok mutlu olduk. Caffe Sacher şehrin ünlü alışveriş caddesi Karntner strasse'de bulunmaktadır. Bu iki lezzet'i denemeden burdan dönmeyiniz.



Kanrtner caddesinin bir ucunda Stephanplaz Meydanı ve bu
meydanda Aziz Stefan Kilisesi diğer ucunda ise Viyana Devlet Opera binası bulunmaktadır. Çok hareketli olan bu cadde üzerinde çok sayıda restoran, cafeler ve turistik eşya satan alışveriş mağazaları var. Bu alışveriş mağazalarında hediyelik olarak önerilen Mozart çikolatalarını lezzetli bulmadığımdan almamayı tercih ettim. Ama Gustav Klimt baskılı kupa, tabak v.b hediyelikleri önerebilirim.( Gustav Klimt Avusturyalı sembolist ressam)




Kanrter Caddesi

Sıra geldi Avusturya'nın meşhur Şinitzelini tatmaya. Biz yine geldiğimiz tur grubundan ayrı olarak ekstra gezi olarak bize sunulan Kahlenberg tepesi ve Grinzing Meyhaneleri turunu biz kendimiz yapmaya karar verdik. Nasıl gidileceğini sorduktan sonra U4 metrosu ile Heiligenstadt'a gittik ve sonra da 38A ring otobüsü ile Kahlenberg tepesine çıktık.

Kahlenberg tepesinden Viyana
Grinzingden Kahlenberg'e çıkana kadar çok güzel bir orman yolu var, etrafı seyrede seyrede gittiğiniz süreyi anlamıyorsunuz. Tepeden muhteşem bir viyana manzarası izliyorsunuz, ancak tepe oldukça rüzgarlı, soğuk ve de hava da kararmak üzere olduğundan  üstelik de karnımız çok acıkmış olduğundan  burada fotoğraf çektikten sonra Grinzing' e  dönmek üzere otobüs' e bindik. Daha önce tur rehberinden öğrendiğimiz meyhaneyi bulduk ve buraya girdik. Bu meyhanenin girişinde camekanlarda sergilenen tirbuşon koleksiyonu vardı. Bir çok gezi sitelerinden okuduğum kadarıyla hemen hemen tüm turlar bu meyhane (tirbişonlu meyhane) ile anlaşmalı ve yolcularını buraya getirmekteler.

Nihayet  şu ünlü Şinitzelleri yemeğe sıra geldi.

Dana etinden yapılan Şinitzeller oldukça lezzetliydi.







2 Mart 2016 Çarşamba

BUDAPEŞTE

Gezi Tarihi ; Mayıs 2013


Orta avrupa turumuzun ilk ayağı olan BudapeşteMacaristan'ın başkentidir. Aslında Tuna nehrinin iki yakasındaki Buda ve Peşte şehirlerinin birleşmesinden oluşan Budapeşte orta avrupanın en güzel şehirlerinden sayılmaktadır. Sol taraftaki Peşte sanayi ve yapılaşma olarak baya gelişmiş ve gerekli olan her şey Peşte de bulunuyordu. Buda ise sağ kıyıdaki hala kasaba halinde gelişmemiş bir yerdi.Buda' da yaşayan insanlar her imkanı bulamıyorlardı.17 Kasım 1873 yılında Chain köprüsünün inşa edilmesiyle iki şehir birbirine bağlandı.


Kanuni Sultan Süleyman tarafından ilk olarak 1526’da fethedilen Buda ve Peşte, bir buçuk asırlık bir Türk hakimiyetinden sonra 1686’da elden çıkmıştır.



Buda ve Peşte'yi birbirine bağlayan birbirinden güzel köprüler bulunmaktadır. Bunların en önemlisi "Chain Bridge" yani "Zincirli Köprü". Köprü üzerinde yürüyüş yaparak bol bol  fotoğraflar çekebilirsiniz.

Budapeşte 'de gezilmesi gereken pek çok yer bulunmaktadır.


Vaci Caddesi ve Vörösmarty Meydanı


Ünlü markaların mağazalarının bulunduğu Vaci Caddesi Avrupa'nın  önemli yaya caddelerinden biri olarak kabul edilmektedir.


Kahramanlar Meydanı

Çeşitli kutlamalar ve resmi törenler bu meydanda yapılmaktadır.
Meydanın ortasında Macaristan tarihinin en önemli kahramanlarının heykellerinin bulunduğu büyük bir sütun bulunmaktadır.

Kahramanlar meydanı -Hösök Tere

Ortada bulunan sütunun üstünde Aziz Stephan'ı heykeli bulunmaktadır

Bu meydanın tam karşısında ise Güzel Sanatlar Müzesi vardır, Eğer bu müzeyi de gezmek isterseniz birkaç saatinizi ayırmanız gerekmektedir.



Güzel Sanatlar Müzesi

Parlemento Binası


Parlemonto binası şehrin en görkemli ve ilgi gören binası olup Zincirli köprü ile Margit köprüsünün arasında bulunmaktadır. Macaristan' ın en geniş ve  Budapeşte' nin en yüksek binası 'dır.




Parlemento binası Tuna nehrinin kenarında olması ve akşamları ışıklandırmadan dolayı son derece etkileyici bir havaya bürünmektedir.


Bu ışıklandırmaları görmeniz için gün batımından sonra, Tuna nehri üzerinde tekne turu yapmanızı kesinlikle tavsiye ediyorum. Bu turların yemekli olanı da var yemeksiz olanı da, tercih size kalmış. Biz bu turu grup dan ayrı olarak yaptık ve gayet ekonomik oldu.



Szentendere



Budapeşteye 20 dk uzaklıkta bulunan Szentendere  dar şirin sokakları, restaurant ,cafeleri porselen,kristal ve hediyelik eşyaları ile oldukça keyifli bir kasaba.Ülkedeki bütün hediyelik eşyaları Szentendre kasabasında ya da şehir içindeki alışveriş caddelerinde bulabilirsiniz. 



Macarların çarpıcı renklerle hazırlanan rengarenk el işlemeleri ve ürünleri oldukça meşhurdur


Budapeşte ye gelip te çingene müzikleri çalınan , yerel dansların yapıldığı çigan gecesine gitmeden olmaz.Biz de tur şirketimizin ayarladığı Wadaspark Restaurant' ta böyle bir geceye katıldık.Çok keyifli idi.Yemekleri de oldukça güzeldi.Meşhur Gulaş çorbasını da orda tatma fırsatını bulduk.Gulaş çorbası sulu et yemeği gibi,oldukça lezzetliydi.







1 Mart 2016 Salı

KARLOVY VARY

Gezi Tarihi Mayıs 2013

Çek Cumhuriyeti'nin Bohemya bölgesinde bulunan bu şehir kaplıcalarıyla ünlü önemli tatil ve turistik bölgelerinden biridir. Batı Bohemya'da 1370'de İmparator Karl IV tarafından kurulmuştur. Burdaki kaplıcaların dertlere şifa olması nedeni ile burası sağlık merkezi halini alarak kaplıca şehri olarak anılmaya başlanmıştır.





Kartpostal şehir olarak da bilinen Karlovy Vary yemyeşil doğası, renkli mimari yapıları, şifalı suları ile son derece büyüleyici güzellikte bir şehir dir. Karlovy Vary  "karl' lın banyosu" anlamına gelmektedir.






Kâğıt helvaları, el işi ürünleri, granad taşı, porselenleri ve bohemia kristalleri ünlüdür. Buraya özgü mineralli su içmek için yapılan pipetli bardaklar güzel bir hatıra ve hediyelik bir ürün olabilir.




Küçük bir şehir olan Karlovy Vary' i yürüyerek keşfedebilirsiniz.




Dünyaca ünlü kaplıcalara sahip olan , Mustafa Kemal Atatürk'ün de tedavi için gittiği şehir, Sağlık kenti olarak da bilinir. Sıcak su kaynakları ve mineralli suları sayesinde hastaların şifa merkezi haline gelmiş.







Carlsbad Oteli

Carlsbad Otelininin duvarında da Mustafa Kemal Atatürk'ün 1918 yılında bu otelde kaldığını belirten bir tabela asılmış.




Mimarisi olağanüstü büyüleyici olan Karlovy Vary'i mutlaka görmenizi tavsiye ederim, bu şirin mi şirin olan şehri görmezseniz Prag' ı da görmüş sayılmasınız.